Kategori: Ekonomi

  • Dış ticaret açığı Mart’ta azaldı!

    Dış ticaret açığı Mart’ta azaldı!

    ANKARA (İGFA) – TÜİK, Mart ayına ilişkin Dış Ticaret İstatistiklerini yayımladı.

    Buna göre TÜİK ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2025 yılı Mart ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,4 artarak 23 milyar 415 milyon dolar, ithalat yüzde 2,2 artarak 30 milyar 610 milyon dolar olarak gerçekleşti.

    Genel ticaret sistemine göre ihracat 2025 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,5 artarak 65 milyar 323 milyon dolar, ithalat yüzde 4,5 artarak 87 milyar 811 milyon dolar olarak gerçekleşti.

    Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2025 Mart ayında yüzde 3,3 artarak 20 milyar 824 milyon dolardan, 21 milyar 516 milyon dolara yükseldi.

    Mart ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 1,4 artarak 22 milyar 833 milyon dolardan, 23 milyar 153 milyon dolara yükseldi.

    Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Mart ayında 1 milyar 637 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 2,3 artarak 44 milyar 670 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 92,9 oldu.

    DIŞ TİCARET AÇIĞI MART AYINDA YÜZDE 1,5 AZALDI

    Mart ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,5 azalarak 7 milyar 303 milyon dolardan, 7 milyar 196 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Mart ayında yüzde 75,6 iken, 2025 Mart ayında yüzde 76,5’e yükseldi.

    Dış ticaret açığı Ocak-Mart döneminde yüzde 11,0 arttı

    Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı yüzde 11,0 artarak 20 milyar 255 milyon dolardan, 22 milyar 488 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Ocak-Mart döneminde yüzde 75,9 iken, 2025 yılının aynı döneminde yüzde 74,4’e geriledi.

    Mart ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,0 oldu

    Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2025 Mart ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,0, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,7, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,7 oldu.

    Ocak-Mart döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 93,7, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 4,2, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,5 oldu.

    Mart ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı yüzde 68,1 oldu. Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2025 Mart ayında ara mallarının payı yüzde 68,1, sermaye mallarının payı yüzde 14,7 ve tüketim mallarının payı yüzde 17,0 oldu.

    İthalatta, 2025 Ocak-Mart döneminde ara mallarının payı yüzde 71,2, sermaye mallarının payı yüzde 13,3 ve tüketim mallarının payı yüzde 15,3 oldu.

    Mart ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 858 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 507 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 416 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 237 milyon dolar ile İtalya, 974 milyon dolar ile Fransa takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,9’unu oluşturdu.

    Ocak-Mart döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 5 milyar 327 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 4 milyar 31 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 3 milyar 981 milyon dolar ile ABD, 3 milyar 310 milyon dolar ile İtalya ve 2 milyar 924 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,0’ını oluşturdu.

    İTHALATTA İLK SIRAYI ÇİN ALDI

    İthalatta Çin ilk sırayı aldı. Mart ayında Çin’den yapılan ithalat 4 milyar 6 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 282 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 2 milyar 488 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 525 milyon dolar ile Fransa, 1 milyar 504 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 41,8’ini oluşturdu.

    Ocak-Mart döneminde ithalatta ilk sırayı Çin aldı. Çin’den yapılan ithalat 11 milyar 634 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 11 milyar 541 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 6 milyar 485 milyon dolar ile Almanya, 3 milyar 970 milyon dolar ile ABD, 3 milyar 679 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 42,5’ini oluşturdu.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 5,5 arttı

    Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 4,5 oldu

    Mart ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 78,7’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,8’dir. Ocak-Mart döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 77,6’dır. Ocak-Mart döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 11,8’dir.

    Özel ticaret sistemine göre, 2025 yılı Mart ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,4 artarak 21 milyar 355 milyon dolar, ithalat yüzde 4,2 artarak 29 milyar 202 milyon dolar olarak gerçekleşti.

    Mart ayında dış ticaret açığı yüzde 6,5 artarak 7 milyar 367 milyon dolardan, 7 milyar 847 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Mart ayında yüzde 73,7 iken, 2025 Mart ayında yüzde 73,1’e geriledi.

    Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2025 yılı Ocak-Mart döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,9 artarak 59 milyar 466 milyon dolar, ithalat yüzde 4,7 artarak 82 milyar 873 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde dış ticaret açığı yüzde 9,8 artarak 21 milyar 321 milyon dolardan, 23 milyar 406 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Ocak-Mart döneminde yüzde 73,1 iken, 2025 yılının aynı döneminde yüzde 71,8’e geriledi.

  • DASK ve Konut Sigortası’na talep yüzde 30 arttı

    DASK ve Konut Sigortası’na talep yüzde 30 arttı

    İSTANBUL (İGFA) – Türkiye’nin dijital sigorta platformu sigortaladım.com, İstanbul’da 23 Nisan 2025 tarihinde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, ülke genelinde sigortaladım.com sistemine düşen Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) ve Konut Sigortası taleplerinin, yüzde 30 oranında arttığını belirtti.

    Zorunlu Deprem Sigortası yalnızca deprem değil; deprem kaynaklı yangın, infilak, tsunami ve yer kayması gibi doğal afetler sonucu oluşabilecek maddi zararları da karşılıyor. Konut Sigortası ise hem deprem hem de yangın, hırsızlık, su baskını, fırtına gibi risklere karşı evin tüm yapısal unsurlarını ve isteğe bağlı olarak içindeki eşyaları da güvence altına alıyor.

    “DASK VE KONUT POLİÇESİ BİRLİKTE YAPTIRILMALI”

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan sigortaladım.com Genel Müdür Yardımcısı Orçun Kızıltepe, “Deprem sonrasında olası hasar durumlarında maddi zorluk yaşanmaması için, hem DASK hem de Konut Sigortası yaptırmak çok önemli. Her iki sigortayı birlikte yaptırmak ev sahiplerinin riskleri daha kapsamlı şekilde yönetmesini sağlıyor ve olası hasar durumlarında maddi kayıpları en aza indiriyor. Üstelik birçok sigorta şirketi DASK ve Konut poliçesini birlikte alan kullanıcılara özel indirimler sunuyor. Bu avantajlı poliçeleri sigortaladım.com üzerinden karşılaştırmalı olarak kolayca incelemek mümkün” dedi.

    Kızıltepe, “Türkiye Sigorta Birliği’nin verilerine göre, 2024 yılı sonunda Türkiye’de DASK penetrasyonu yüzde 56 oranında olup, Konut Sigortası poliçelerinde bu oranın yüzde 25 civarında olduğunu görüyoruz. Bu veriler her ne kadar geçtiğimiz yıllara nazaran sigorta bilincinin arttığını gösterse de henüz yeterli seviyelerde değil. Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinden sonra ciddi bir farkındalık söz konusu olmuştu. 23 Nisan’da yaşadığımız depremin ardından da vatandaşlarımız aynı farkındalıkla DASK ve Konut Sigortası’na yöneldi. Talep Türkiye genelinde yüzde 30 oranında arttı” dedi.

    Kızıltepe, yapay zeka entegrasyonu ile teklif süreçlerini hem daha da hızlandırdıklarını, hem de daha şeffaf hale getirdiklerini belirterek, “Karşılaştırmalı fiyat teklifleri sunarak, müşterilerimizin en doğru kararı kolayca verebilmelerine olanak tanıyoruz. Kısacası kullanıcılarımıza erişilebilir ve şeffaf bir deneyim sunuyoruz. Bu pratiklik ve erişilebilirlik, kişileri sigorta yaptırmaya teşvik ediyor, etmeli de. Sigortayı sadece bir evrak değil, yaşanan sarsıntılara karşı kurulan güçlü bir gelecek planı olarak görmek gerekiyor. Doğru zamanda yapılan bir sigorta seçimi, deprem sonrası oluşabilecek maddi kayıpları telafi etmekle kalmaz, bireylerin yaşamlarına kaldıkları yerden güvenle devam etmelerini mümkün kılar. Bu vesileyle, yaşanan son deprem sonrası tüm vatandaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” diye konuşu.

  • KAYSO üretimi güvenli alanlara taşıyacak

    KAYSO üretimi güvenli alanlara taşıyacak

    KAYSERİ (İGFA) – Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Abidin Özkaya Başkanlığında, Meclis Başkanlık Divanı, Meclis Üyeleri, Meslek Komiteleri, Disiplin Kurulu, Yüksek İstişare Kurulu ve İl Genç Girişimciler İcra Kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

    Toplantının açılışında konuşanı KAYSO Meclis Başkanı Abidin Özkaya, son günlerde yaşanan depremlerden etkilenen vatandaşlara geçmiş oldun dileklerini ileterek, “Son yıllarda yaşanan depremler, ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu gerçek şehrimizi, yerleşim alanlarımızı, iş yerlerimizi depreme ve diğer afetlere karşı dirençli ve hazır hale getirmemizin önemini bizlere bir kez daha hatırlattı” dedi.

    Olası bir Marmara depreminin sonuçlarının telafisinin zor olacağını ifade eden Özkaya, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci tarafından 7-8 yıldır dillendirilen ve Kayseri’yi de içerisine alan Orta Anadolu Üretim Havzası fikrinin hayata geçirilmesinin önemine değindi.

    Son dönemde oluşan bazı olumsuz gelişmelerin Merkez Bankasını faiz artırmak zorunda bıraktığını ifade eden Özkaya, “Halbuki o olaylardan önce enflasyon rakamlarında iyileşmeler, faiz oranlarında da düşmeler başlamıştı. Doğrusu bizler de ümitlenmiştik. Fakat artan faizler zor olan finansa erişimi daha da zor hale getirmiştir. Ayrıca maliyeti de inanılmaz derecede arttırmıştır. Faiz indirimlerini adeta duymamazlıktan gelen bankalarımız, faiz artışında saatlik yarışa girmektedirler. Son günlerde artan 3,5 puanlık artışa rağmen kredi faizleri 10 puan yükselerek iyimser rakamla yüzde 55-60’ları bulunmuştur. Bu ve buna benzer olumsuzluklar işletmelerimizin yatırım iştahını köreltmiş olup, sadece günü kurtarma çabasına sevk etmiştir” dedi.

    Özkaya, emek yoğun sektörlere verilmesi öngörülen 2.500 TL’lik istihdamı koruma desteğinde en fazla 249 çalışan şartı olduğunu, 250 çalışandan fazla istihdam yapan firmaların bu destekten faydalanamadığını belirterek, bu konunun tekrar gözden geçirilmesinde fayda olduğunu belitti.

    Son olarak Özkaya, eleman sıkıntılarının, geriye dönük vergi uygulamalarının, iş kanunlarında peşin hükümlü işveren aleyhtarlığının, mevzuattaki katılık ve karışıklıkların ve zorunlu istihdam gibi konuların da işvereni zor durumda bıraktığını belirterek konuşmasını tamamladı.

    Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, son günlerde İstanbul, Kütahya ve Elazığ’da yaşanan depremlerden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

    “Sanayi yatırımlarında Orta Anadolu’ya öncelik vermeliyiz”

    Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve nüfusun yüzde 75’inin, sanayi tesislerinin ise yüzde 65’inin riskli bölgelerde yer aldığını vurgulayan Büyüksimitci, “Bu gerçeği görerek, sanayi üretimimizi daha güvenli alanlara taşımak zorundayız. Allah korusun Marmara bölgesinde yaşanacak yıkıcı bir depremin altından kalkmamız çok zor olur. Daha öncede defaatle dile getirdiğimiz Orta Anadolu Üretim Havzası, bugün çok daha hayati bir önem kazandı. Sadece Marmara’ya bağımlı bir sanayi yapısı, tüm ülkemizin ekonomik güvenliği açısından ciddi riskler taşımaktadır. Bu yüzden artık, üretimi coğrafi olarak daha dengeli dağıtmamız bir seçenek değil, bir zorunluluktur. Bu kapsamda Kayseri başta olmak üzere, Ankara, Kırıkkale, Konya, Aksaray, Niğde, Mersin ve Hatay gibi illerimiz, sanayi üretiminde daha büyük bir rol üstlenmeye hazırdır. Sanayi yatırımlarında Orta Anadolu’ya öncelik vermek, sadece ekonomik kalkınma açısından değil, ulusal güvenliğimiz açısından da stratejik bir adımdır” dedi.

    Başkan Büyüksimitci, Marmara bölgesindeki sanayi işletmelerinin güvenli alanlara taşınması için yer değişimi hibe destekleri, vergi indirimleri ve ilk 2 yıl enerji maliyeti desteği verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

    “Finansmana erişimi kolaylaştırılmalı maliyetleri düşürülmeli”

    Türkiye ekonomisinin bir yandan enflasyonla mücadeleye devam ederken, diğer yandan büyüme hedeflerini sürdürme çabası içinde olduğunu ifade eden Büyüksimitci, “Enflasyon oranları hâlâ yüksek seviyelerde seyretmekte, bu da hem üretim maliyetlerini artırmakta hem de iç piyasada daralmaya neden olmaktadır. Merkez Bankası’nın uyguladığı sıkı para politikaları çerçevesinde faiz oranlarında tekrardan yukarı yönlü adımlar görüyoruz. Bu durum, krediye erişimi zorlaştırmakta, yatırım iştahını sınırlamaktadır. Ekonomimizin daha güçlü ve sürdürülebilir bir zeminde büyümesi için reel sektörün finansmana erişimi kolaylaştırılmalı ve finansman maliyetleri düşürülmeli. İhracatçıya düşük faizli, uzun vadeli özel kredi modeli geliştirilmeli, makine yenilemek isteyenlere faiz avantajı sunulmalı ve stok finansmanında da en az 6 ay ödemesiz bir dönem sağlamalı” dedi.

    Başkan Büyüksimitci ayrıca, enflasyonla mücadelenin uzun soluklu bir süreç olduğuna işaret ederek, ekonomi yönetiminin kararlı adımlarının güven verici olduğunu belirtti. Sanayicilere de bu süreçte verimliliklerini artırmaları, kaynakları etkin kullanmaları ve dijitalleşmeye yönelmeleri çağrısında bulundu.

    “Özgür ve kurallara dayalı bir ticaret düzeninden yanayız”

    Küresel ekonomide yaşanan son gelişmelere de değinen Başkan Büyüksimitci, özellikle ABD’nin yeni dönem ticaret politikalarının dünya ekonomisinde belirsizlikleri artırdığını belirterek, “Tüm bu gelişmeler, küresel ticaretin serbestliğini tehdit ederken, dünya genelinde ekonomik belirsizlikleri de artırmaktadır. Aynı zamanda yatırımları ve büyümeyi de yavaşlatmaktadır. Özellikle ihracata dayalı ekonomiler için bu tür korumacı politikalar, ticaret hacimlerinde daralma ve maliyet artışları gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Gümrük vergileri ve kotalarla duvarlar örülen bir dünya istemiyoruz. Biz iş dünyası olarak adil, özgür ve kurallara dayalı bir ticaret düzeninden yanayız” dedi.

    Türkiye’nin genç nüfusu, sanayi altyapısı ve coğrafi konumu ile küresel üretim ve tedarik zincirinde güçlü bir alternatif olabileceğini vurgulayan Başkan, “Bu fırsatlardan yararlanabilmek için üretimimizi dijital dönüşümle güçlendirmeli ve katma değerli ürünlere yönelmeliyiz” dedi.

    “Sanayiciler olarak üretmeye devam edeceğiz”

    Kayseri’nin her zaman üretimin, istihdamın ve ihracatın merkezi olduğunu vurgulayan Büyüksimitci, Üniversite sanayi iş birliğinin artırılması, nitelikli iş gücü yetiştirilmesi ve gençlerin üretime yönlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Küresel belirsizliklere rağmen biz sanayiciler olarak üretmeye, istihdam sağlamaya ve ülkemiz için katma değer oluşturmaya devam edeceğiz” dedi.

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun başkanlığında, 81 il ve 160 ilçedeki Oda ve Borsa Başkanları ile bir araya gelerek, ekonomik durumu, sektörlerdeki sıkıntıları ve iş dünyasının taleplerini değerlendirdiklerini ifade eden Büyüksimitci, finansmana erişim zorlukları, zirai don felaketleri ve artan girdi maliyetlerinin iş dünyasının en önemli üç gündem maddesi olarak öne çıktığını söyledi.

    Sanayi Odası olarak kendilerinin de, her hafta üyelere yönelik istişare toplantıları düzenlediklerini, buradan gelen talep ve önerileri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başta olmak üzere ilgili kurumlara ileterek çözün aradıklarını belirterek konuşmasını tamamladı

  • Kurumlar Vergisi ve e-Defter süreleri uzatıldı

    Kurumlar Vergisi ve e-Defter süreleri uzatıldı

    ANKARA (İGFA) – Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Kurumlar Vergisi beyannamelerinin verilme ve tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri, 30 Nisan 2025’ten 5 Mayıs 2025 Pazartesi günü sonuna kadar uzatıldı.

    Ayrıca e-Defterlerin oluşturulma, imzalanma ve Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklenme süreleri de 12-14 Mayıs 2025 yerine 16 Mayıs 2025 Cuma günü sonuna kadar uzatıldı.

    Hatırlanacağı gibi, yurt genelinde SMMMO üyeleri duruma tepki göstererek, uzatma istemişlerdi.

  • Hazır giyim sektöründen katma değer ve ihracat hamlesi çağrısı

    Hazır giyim sektöründen katma değer ve ihracat hamlesi çağrısı

    İZMİR (İGFA) – EGSD ve TGSD başkanları, Buca Ege Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen basın toplantısında hazır giyim sektörünün durumunu masaya yatırdı.

    EGSD Başkanı Yasin Akçakaya, 2024’te Ege’de hazır giyim ihracatının yüzde 9 gerilediğini, ithalatın ise son iki yılda yüzde 55 artarak 4 milyar dolara ulaştığını belirtti. Hammaddelerin yurtiçinde katma değerli ürünlere dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Akçakaya, “Bilgi birikimimizi ve personelimizi yurtdışına kaptırmamalıyız. Sektör zararına üretimle mücadele ediyor, bu hazineyi korumak için çözüm şart” dedi.

    TGSD Müşterek Başkanı Toygar Narbay, Trump’ın Uzak Doğu ve Güney Asya’ya uyguladığı gümrük vergilerinin Türkiye için 5 milyar dolarlık ek ihracat ve 145 bin yeni istihdam fırsatı sunduğunu söyledi. Bunun için kur destekleri, Eximbank kredilerinin artırılması ve teşvik sisteminin net katma değere odaklanması gerektiğini belirten Narbay, “Net ihracata yüzde 10 kur dönüşüm desteği talep ediyoruz” dedi.

    TGSD Müşterek Başkanı Dr. Ümit Özüren, sektörün birim ihracat fiyatının 15,2 dolarla yüksek olduğunu, ancak global rekabette markalı ihracatın şart olduğunu vurguladı.

    Markalı satışla ürün değerinin 2-2,5 kat, perakende ve e-ticarette 80-100 dolara ulaşabileceğini belirten Özüren, “Ufuk 2040 Stratejik Planı ve TGSD Gelişim Akademisi ile bu hedefe ilerliyoruz” dedi. Özüren, KOBİ’lere verilen 2 bin 500 TL’lik desteğin tüm firmalara uygulanmasını, Eximbank kredi oranının yüzde 16’ya çıkarılmasını ve KGF desteklerinin devreye alınmasını talep etti.

  • Türkiye’den zeytinyağı atağı

    Türkiye’den zeytinyağı atağı

    İZMİR (İGFA) – Türkiye, 2024/25 sezonunda 475 bin tonluk zeytinyağı rekoltesiyle dünya ikincisi konumuna yerleşti. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB) Başkanı Emre Uygun, bu rekolteyi katma değerli ihracata çevirmek için Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Pazarlar Stratejisi doğrultusunda uluslararası tanıtım faaliyetlerini artırdıklarını belirtti. Uygun, Avustralya, ABD, Japonya ve Çin’deki fuarlarla sektörel ticaret heyetlerinde Türk zeytin ve zeytinyağını tanıttıklarını, 2025’te Kanada ve Çin’de yeni organizasyonlar planladıklarını açıkladı.

    DÖKME İHRACAT YASAĞI ZORLADI

    Uygun, 2023/24 sezonunda dökme zeytinyağı ihracat yasağı nedeniyle zor bir dönem geçirdiklerini ifade etti. Zeytinyağı ihracatı miktar bazında yüzde 52 azalarak 70 bin tona, tutar bazında yüzde 29 düşüşle 506 milyon dolara geriledi. Ancak ortalama ihracat fiyatı yüzde 48 artarak 7,16 dolara yükseldi ve ihracatın yüzde 80’i ambalajlı gerçekleşti.

    Sofralık zeytin ihracatı ise 2023/24 sezonunda miktar bazında yüzde 22 azalsa da tutar bazında yüzde14 artarak 210 milyon dolara ulaştı. Siyah zeytin ihracatı yüzde 18 artışla 162 milyon dolar, yeşil zeytin ihracatı yüzde 2 yükselerek 47 milyon dolar gelir getirdi. Uygun, zeytin ve zeytinyağı ihracatında 1 milyar dolar hedeflediklerini vurguladı.

    EZZİB’in 2024 mali genel kurulunda “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde 26 firma, ambalajlı ve katma değerli zeytin-zeytinyağı ihracatı kategorilerinde ödüllendirildi. Ayrıca, “OLIVEtoLIVE: Zeytinin Bereketinden Hayata 1. Ulusal Fotoğraf Yarışması”nda Hava Fotoğrafı Kategorisi’nde Muhammet Diler, Genel Kategoride Esengül Alıcı birincilik kazandı. Yarışmada 6 mansiyon ve 20 sergilenmeye değer eser ödüllendirildi.

  • Karsan’ın otonom aracı Go Green Türkiye’de

    Karsan’ın otonom aracı Go Green Türkiye’de

    BURSA (İGFA) – Sıfır emisyonlu ve yüzde 100 elektrikli Otonom e-ATAK, sahip olduğu Seviye 4 otonom sürüş teknolojisiyle, tanımlanmış rotalarda insan faktörüne ihtiyaç duymadan, maksimum kontrolle güvenli bir sürüş sağlıyor. 230 kW maksimum güce ve 300 km’ye kadar menzile sahip olan Otonom e-ATAK, şehir içi ulaşımda verimlilik ve konforu bir araya getiriyor.

    Otonom e-ATAK, gelişmiş sensörleri, LiDAR, radar, GMSL kamera, IMU ve GNSS sistemleri sayesinde çevresindeki tüm detayları algılayarak, trafik işaretlerine uyarak ve sürücü kontrolüne ihtiyaç duymadan güvenle seyrediyor. Kör noktalardaki motosiklet veya yayaları fark ederek maksimum güvenlik sunuyor. BMW i markalı Li-Ion bataryalarıyla donatılan Otonom e-ATAK, tek şarjla tüm günü tamamlayabilecek kapasiteye sahip. Yüzde 0 emisyon ile çevreci, yüzde 100 elektrikli motoruyla ise doğaya dost bir ulaşım deneyimi sunuyor.

    HER KOŞULDA YOLA DEVAM EDEBİLİYOR

    Gece, gündüz, sisli ya da yağmurlu havalarda fark etmeksizin, Otonome-ATAK çevresini en ince ayrıntısına kadar algılıyor. Uzaktan izleme ve raporlama teknolojisi sayesinde, araç durumu anlık olarak kontrol edilebilir ve tüm yolculuk süreci yüksek hassasiyetle takip edebiliyor.

    Go Green Türkiye, 60’tan fazla markayı bir araya getirerek Türkiye’nin elektrikli araç ve şarj teknolojileri sektörüne öncülük edecek. Ziyaretçiler, fuarda Karsan Otonom e-ATAK’ın otonom sürüş teknolojisini deneyimleme fırsatı bulacak, yenilikçi ürün gamınınileri teknoloji özellikleri ile yeşil ulaşım çözümlerini yakından inceleme fırsatı bulacak.

  • Bursa SMMM Odası’ndan beyan süresi isyanı

    Bursa SMMM Odası’ndan beyan süresi isyanı

    BURSA (İGFA) – Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMM) Başkanı Hüseyin Halil, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 28 Nisan 2025 tarihinde Kurumlar Vergisi beyan ve ödeme süresinin uzatılmayacağına dair açıklamasına yanıt olarak bir basın açıklaması yaptı.

    Halil, bu kararın sadece mali müşavirleri değil, hizmet verdikleri binlerce işletmeyi ve ülke ekonomisini olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.

    Nisan ayının, 49 farklı beyan ve bildirim yükümlülüğüyle meslek takviminin en yoğun dönemlerinden biri olduğuna dikkat çeken Halil, Ramazan Bayramı nedeniyle 9 gün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle 1 gün resmi tatil olduğunu hatırlattı. Enflasyon muhasebesi uygulamasının da devrede olduğu bu dönemde, mali müşavirlerin ve ekiplerinin özverili çalışmalarına rağmen beyan ve bildirimleri yetiştirme imkanının bulunmadığını belirtti.

    Halil, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın resmi tatillerde mali müşavirlere adeta “Sizler hep çalışın, kendinize ve ailenize vakit ayırmayın” mesajı verdiğini ifade etti. Pandemi ve deprem felaketleri gibi zorlu dönemlerde dahi hayatlarını riske atarak çalışan meslektaşlarının bu şekilde değersizleştirilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

    UZATIM TALEBİ: KEYFİ DEĞİL, ZORUNLULUK

    Bursa SMMM Odası, 18 Nisan 2025 tarihli resmi yazılarla, 2024 hesap dönemine ait Kurumlar Vergisi beyannameleri, tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri, e-Defter oluşturma, imzalama ve Elektronik Defter Beratları’nın yüklenme sürelerinin uzatılması talebini Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na ve TÜRMOB’a iletmişti. Halil, bu talebin keyfi bir istek değil, bir zorunluluk olduğunu belirtti. Sürenin uzatılmaması halinde, beyannamelerin sağlıklı ve hatasız hazırlanmasının riske gireceğini, mali müşavirler üzerinde aşırı baskı oluşacağını ve mükelleflerin cezai yaptırımlarla karşılaşma riskiyle karşı karşıya kalacağını ifade etti.

    Başkan Halil, makul süre uzatımı taleplerine daha yapıcı ve anlayışlı bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini belirterek, “Bu haklı talebimizin karşılık bulmaması, hem mesleğimizin itibarına zarar vermekte hem de mükelleflerimizin mağduriyetine yol açmaktadır. Kamuoyuna saygılarımızla” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Manisa’nın altyapısı için 2 milyar TL’lik dev yatırım

    Manisa’nın altyapısı için 2 milyar TL’lik dev yatırım

    MANİSA (İGFA) – Manisa’nın en fazla nüfusa sahip mahallesi olan Yunusemre İlçesi’ne bağlı Muradiye Mahallesi’nde yapılacak altyapı yatırımı için büyük adım atıldı. 2 milyar TL’lik Dünya Bankası kredisi ile hayata geçirilecek yatırım kapsamında, ilk olarak 65 kilometre içme suyu, 65 kilometre kanalizasyon ve 10 kilometre de yağmur suyu hattı için ihaleye çıkıldı.

    Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, “Muradiyeli hemşehrilerimizin yaşadığı mağduriyeti gidermek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Yıllardır ihmal edilen, adeta unutulan Muradiye, artık hak ettiği yatırımlarla anılan bir mahalle olacak. Çok istediğim bir projeydi. Bugün ihalesine çıkmanın mutluluğunu yaşıyorum. Manisa için çalışmaya ve çözüm üretmeye devam edeceğiz” dedi.

    Dünya Bankası kredisi ile Yunusemre Muradiye Mahallesi’nde yapılacak altyapı dönüşümü için ihale, Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü binasında düzenlendi. 13 firmanın teklif verdiği ihale, şeffaflık açısından canlı olarak yayınlandı. Muradiye’nin altyapısının tamamen yenileneceği proje kapsamında; 65 kilometre içme suyu, 65 kilometre kanalizasyon ve 10 kilometre de yağmur suyu hattı döşenecek. Önümüzdeki aylarda proje içerisinde yer alan atık su arıtma tesisi, içme suyu deposu ve Kırkağaç Gelenbe Mahallesi altyapı çalışması için de ayrı ayrı ihaleye çıkılacak.

    İhalede alınan teklifler, ön değerlendirmenin ardından onay için Dünya Bankası’na gönderilecek. Dünya Bankası’nın kararı ile ihale sonuçlarının kesinleşmesinin ardından en kısa sürede ilk kazma vurulacak.

    “Bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyorum”

    Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Muradiye’de, 6 bin kişilik nüfusa göre yıllar önce yapılan mevcut altyapının, günümüzde gece 57 bin, gündüz ise 100 binlere yaklaşan nüfusa hizmet veremediğini hatırlatarak, “Üst katlara su çıkamaz, altyapı bu yoğunluğu kaldıramaz haldeydi. Biz bunu görmezden gelemezdik. Göreve geldiğimiz ilk gün proje için kolları sıvadık. Bugün de yapım ihalesine çıktık. Söz verdiğimiz gibi attığımız her adımı hemşehrilerimiz ile paylaşacağız. Bu kapsamda, ihalemizi de canlı olarak yayınladık. İhalemizin hayırlısı ile sonuçlanmasını bekleyeceğiz. Muradiyelilerin yaşadığı mağduriyeti gidermek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu benim çok istediğim, çok arzuladığım bir projeydi. Bugün ihalesine çıkmanın, Muradiyelilerin uzun süredir dile getirdiği sorunları çözmek için seçim döneminde verdiğim sözü yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Muradiye’mize hayırlı olsun” diye konuştu.

  • Bozüyük, sanayide gücünü gösteriyor

    Bozüyük, sanayide gücünü gösteriyor

    Pazaryeri Gündem / BİLECİK (İGFA) – Bilecik Valisi Şefik Aygöl, Bozüyük’te faaliyet gösteren Park Cam Üretim Tesisleri’ni ziyaret ederek üretim süreçleri hakkında bilgi aldı. 596 personelin istihdam edildiği tesiste, yılda tam 2 milyar adet cam ambalaj, kap ve şişe üretiliyor.

    Park Cam, yalnızca Bozüyük’ün değil, tüm Bilecik’in ekonomisine güçlü katkı sağlarken, yerli üretimi destekleyen çalışmalarıyla da dikkat çekiyor. Vali Aygöl, yaptığı incelemelerde bölge sanayisinin büyüme potansiyeline vurgu yaparak, yatırımların artarak devam edeceğini belirtti.

    Bozüyük, sanayi ve üretimde yakaladığı ivmeyle, Türkiye ekonomisinde de adından söz ettirmeye hazırlanıyor.

Bettürkey Giriş - Beinwon - Beinwon - iddaa tahminleri - Jokerbet - Canlı maç izle - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Firma Rehberi - Fitcas giriş -
Kurumsal Web Tasarımı - Antalya haber - fue hair transplant - Acibadem - hair transplant turkey - İzmir Haber - İzmir Haber - Gündem - Kadın Saat - Kastamonu Haber - SMM Panel - SMS Onay - Sohbet Odaları -