CUMANIZ mübarek olsun. Kur’an ayı olan Ramazan-ı Şerif’in ilk Cuma gününü idrak ediyoruz ne mutlu ki…

Rabbimiz hakkımızda hayırlı kılsın ve bizi “Sarp yokuş bilincine” erişen bahtlı kulları arasına dahil etsin inşallah.

AHLÂK-I HASENE erleri hayatlarının her anını “Sarp yokuş bilinci” bilinciyle yaşamaya çalışırlar.

Tüm mücadeleleri bunun üzerinedir.

Bütün dikkatleri buraya yönelmiştir.

Bir an bile bu şuurdan gafil olmamak için daima teyakkuz halinde olup iman nöbetlerini aksatmadan sürdürürler.

Ki, Ramazan ayında bu ayrı ve özel bir hususiyet kazanır.

“SARP YOKUŞ BİLİNCİ” özgürlük bilgisine sahip olmakla başlar ve bunu derinden derine kavramakla devam eder. Kendisini dünyanın enva-i çeşit olumsuz duygusuyla prangaya vuranlar elbette bu hususu anlamakta zorlanırlar. İşte bu sebeple güzel ahlak yolunun erdemli yolcuları hür yaşamak ve sadece yaratıcısına boyun eğmek meselesinde kıldan ince bir hassasiyetin sahibidirler.

NEFSİN bitmeyen iştiha ve isteklerine görünmez zincirlerle bağlı olanlar gerçek kölelerdir.

Onunla mücadele etmek sarp yokuşu tırmanmaktır.

Zordur. Çetindir.

Sabır ve imanla tatmin bulmuş bir kalbi zorunlu kılar.

Nefsin bu boğucu boyunduruğundan kurtulmak esasen gelecek neslin de kurtulması demektir. Zira bu esaretten boynunu kurtaran güzel ahlak yolcusu; ailesini, neslini, çevresini ve ardından herkesi bu azap verici köleliğin esaretinden kurtarmak için mücadele eder.

Bunu amel-i salihin en güzel bir örneği olarak yaşamının açılmış bir gülü olarak asla soldurmak istemez.

“SARP YOKUŞ BİLİNCİNE” erişen kişiler gönlünü ve ardından başka gönülleri yetim olmaktan kurtarma faaliyetine girişir.

Kalbini ve başka kalpleri iman yoksunu ve yoksulu olmaktan azat etmek için canını dişine takarak çalışır.

İmanını hurafelerin yüz kızartıcı alçaltıcılığından kurtarıp tevhide erişerek bir muvahhit olarak yaşamak en büyük emelidir.

Bu ise boynunu küfürden çözmektir.

Sarp yokuşun ne olduğunu kavramak ve gereğini yapmaktır.

EY HAKİKAT yolunun “Sarp yokuş bilincine” erişerek özgürlüğünü elde etmiş bahtiyar yolcusu.

Mesele mühimdir.

Konu iman konusudur.

Küfre imanı boğdurmama hususudur.

Manevi kıtlığa yakalanmamak için çırpınmak ve iman ile zengin olmaktır.

Bu yolun bilinçli yolcusu olmakta samimiysen eğer mal biriktirerek kesret hastalığına yakalanmamak için gösterdiğin çabayı kibir, gurur, ilimle övünme, başkalarını küçük ve değersiz görme, hakikatsiz bilgilere bağlanma, hurafelerin aldatıcı cazibesinden uzak kalma hususunda da göstermelisin.

Zorda kalan imanını rahatlatmak ancak böyle mümkündür.

Her yönden saldırıya maruz kalan ahlakı yeniden inşa ve ihya etmek ancak “Sarp yokuş bilinciyle” Sevgili Nebi’mizi örnek alarak başarılabilir.

Burada temel konu gerçek dost ve düşmanların tam bir isabetle teşhis edilmesi ve bunun gereğinin yerine getirilmesidir.

Nefse olan düşmanlık esaslı olmalıdır.

İnsan şeytanlarla mücadele etmek yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in kesin kanıtlarıyla yerine getirilmelidir.

Köleleştirilen kalbimizi azat etmektir.

Yetim bırakılan imanımıza sahip çıkmak ve onun aydınlığında yol yürümektir.

Sarp yokuş şuurunda olmak kişinin kendilik bilincine ulaşması anlamına geldiği için kuru kuruya olmaz.

İlimle olur. Azim ve gayretle mümkündür.

Unutmamalısın ki, zorda olanı rahatlatmak ancak “Sarp yokuş bilinci” ile yerine getirilebilir.

Ve…

Biz bunu bu Ramazan başarabiliriz.

 Ya Selam.