Açık ve örtük tutumlar, insanların nesnelere, kişilere, gruplara veya konulara karşı nasıl hissettiklerini ve ne düşündüklerini tanımlamak için kullanılan kavramlardır. Açık tutumlar, genellikle bilinçli ve kolayca ifade edilebilirken, örtük tutumlar bilinçaltında olup doğrudan ifade edilmezler. İşte bu iki terimin detaylı açıklaması:

Açık Tutum:

  • Açık tutum, kişinin bilinçli olarak sahip olduğu ve kolayca ifade edebileceği duyguları, inançları ve düşünceleri içerir. Kişi bu tutumları genellikle doğrudan sözlü olarak ifade edebilir.
  • Açık tutumlar genellikle anketler veya doğrudan sorular yoluyla ölçülür. Örneğin, bir kişi politik bir partiye olan desteğini veya bir konu hakkındaki görüşlerini açıkça ifade edebilir.
  • Bu tutumlar sosyal ve kültürel normlara bağlı olarak değişebilir, çünkü insanlar çevrelerine uyum sağlamak için bilinçli bir çaba gösterebilirler.

Örtük Tutum:

  • Örtük tutum, kişinin bilinçaltında bulunan, genellikle bilinçli olarak ifade edilmeyen ve otomatik tepkileri içeren duyguları, inançları ve düşünceleri içerir. Bunlar bazen kişinin kendisi için bile bilinçsiz olabilir.
  • Örtük tutumlar, genellikle örtük ilişkilendirme testleri (Implicit Association Test, IAT) veya diğer dolaylı ölçüm teknikleri ile değerlendirilir. Bu testler, kişinin hızlı tepkilerini analiz ederek örtük eğilimleri belirler.
  • Örtük tutumlar genellikle toplumsal önyargılar ve stereotiplerle ilişkilendirilir. Örneğin, bir kişi bilinçli olarak ırkçılığı reddederken, örtük testlerde belirli ırklara karşı olumsuz eğilimler gösterebilir.

Bu iki tutum türü arasındaki fark, insanların bilinçli olarak ifade ettikleri ile bilinçaltlarında taşıdıkları arasında bazen büyük bir uçurum olabileceğini gösterir. Bu da sosyal psikolojide, özellikle önyargılar ve ayrımcılıkla ilgili çalışmalarda önemli bir konudur.

Açık ve Örtük Tutumlarımızın hayatımıza etkisi nedir?

Açık ve örtük tutumlarımızın hayatımıza etkisi, düşüncelerimizi, duygularımızı, davranışlarımızı ve diğer insanlarla olan etkileşimlerimizi şekillendirir. Bu etkiler, bireysel düzeyde kişisel ilişkilerden, toplumsal düzeyde sosyal normlar ve politik süreçlere kadar geniş bir yelpazede kendini gösterir. İşte açık ve örtük tutumların hayatımıza nasıl etki ettiğine dair bazı örnekler:

Açık Tutumların Etkisi:

  • İlişkiler ve İletişim: Açık tutumlar, düşünce ve duygularımızı açıkça ifade etmemizi sağlar. Bu, diğer insanlarla ilişkilerimizi şekillendirir. Açıkça pozitif tutumlar sergileyen kişiler, genellikle başkalarıyla daha iyi ilişkiler kurar.
  • Karar Verme: Açık tutumlarımız, hangi partiyi desteklediğimizden hangi markaları tercih ettiğimize kadar birçok konuda kararlarımızı etkiler. Açıkça belirttiğimiz inançlar ve değerler, gündelik seçimlerimize yön verir.
  • Toplumsal Normlar ve Değerler: Açık tutumlar, toplumsal normların ve değerlerin oluşumunda da önemli bir rol oynar. Bir toplumun üyeleri açıkça belirli değerleri ve inançları paylaştığında, bu, o toplumun genel kültürünü şekillendirir.

Örtük Tutumların Etkisi:

  • Önyargılar ve Ayrımcılık: Örtük tutumlar, bilinçaltındaki önyargılarımızı ve stereotiplerimizi yansıtabilir. Örneğin, bir kişi bilinçli olarak cinsiyet veya ırk ayrımcılığına karşı olduğunu düşünse bile, örtük testler, kişinin otomatik tepkilerinde cinsiyetçi veya ırkçı eğilimleri ortaya çıkarabilir. Bu da ayrımcılığa veya eşitsizliğe yol açabilir.
  • Davranışlar ve Kararlar: Örtük tutumlar, özellikle hızlı kararlar verdiğimizde veya duygusal tepkiler gösterdiğimizde davranışlarımızı etkileyebilir. Bir kişinin farkında olmadan belirli gruplara karşı daha az güven duyması, işyerinde veya sosyal ortamda ayrımcı davranışlara yol açabilir.
  • Eğitim ve Kariyer: Örtük tutumlar, eğitim ve kariyer seçimlerinde de rol oynayabilir. Örneğin, örtük cinsiyet önyargıları, kız çocuklarının STEM alanlarına yönelmesini engelleyebilir veya örtük ırk önyargıları, belirli grupların iş görüşmelerinde dezavantajlı olmasına neden olabilir.

Sonuç olarak, açık ve örtük tutumlar hayatımızın birçok yönünü etkiler. Açık tutumlar, bilinçli kararlarımızı ve ilişkilerimizi şekillendirirken, örtük tutumlar daha derin ve otomatik tepkileri yansıtarak toplumsal önyargılara ve ayrımcılığa neden olabilir. Bu nedenle, tutumlarımızın hem açık hem de örtük yönlerini anlamak ve değerlendirmek, daha adil ve eşitlikçi bir toplum oluşturmak için önemlidir.